Her millet kendi dilinde eserler çıkarır
kendi dili üzerine çalışmalar yapıp geliştirmeyi hedefler. Çünkü anadili onun
bir parçasıdır. Onun tarlasıdır. Ve dil tarlasını yeşertmek verimli hale
getirmek, güzelleştirmek onun gayesidir. Tarlasında çalışınca mutlu olmaktadır.
Çalışmak ona ağır gelmez çalışınca daha fazla çalışmak ister. Dil tarlasını daha iyi hale getirip gelecek
nesillere ulaştırır. Fakat kimliğinden uzak kalmış, başka bir kimliği
sahiplenmişse, bu dil ve değerler onun için hiçbir anlamı yoktur. Hatta bir
kötülük olarak görür. Yıllardır toprağından milletinden kopuk yaşayan bir kişi,
miras olarak babasından toprak kaldığını duyunca ne yapar? Hemen gelip toprağı
ya da tarlayı hemen elinden çıkarır ve tekrar eski yaşantısına döner. Adeta
oradan kalan son bağını koparmak için üçe beşe bakmadan satar ve ilk otobüs
veya uçakla atlayıp uzaklaşır. Şu misali Zaza bilincine sahip olmayan
insanların durumu haliyle ilişkilendirelim. Zaza dili ve kültürü üzerine
yapılan çalışmaları gören bir Zaza şaşırır, afallar. Zaza bilincine sahipse
mutlu olur gelip konu hakkında bilgi almak ister. Eğer Zaza bilincine sahip
değilse adeta beyninden vurulmuşa döner, destek vermeyi bırakın tepki gösterir.
Zaza çalışmayı engellemeyi bile düşünür. Çünkü Zaza bilincine sahip olmayan
kişinin duygu dünyasında, ‘ben özümden kimliğimden ayrılmışken yeni bir kimlik
ve milletin içine kendimi kabul ettirmeye çalışırken siz neden tekrar
hatırlatıyorsunuz bana geçmişimi. Ben Zaza değerlerini aklımdan zihnimden
atarken siz neden sahiplenip savunuyorsunuz. Benim söylemeye çekindiğim,
konuşmaya utandığım dili siz başınızın üstünde tutup niye onun için mücadele
ediyorsunuz.’ Düşünceler arasında boğuşur. Zazalığı hatırlatan tüm araç
gereçlerden kurtulmak ister. Tıpkı yıllar sonra tarlasını satmaya gelen yabancı
gibi. Tıpkı bugün özünde Zaza olup tüm Zaza değerlere düşman olan devşirmeler
gibi. Zaza doğup, ben Kürt kimliğini benimsiyorum diyenlerin düşüncesine bir
şey diyemeyiz. Fakat bireysel olarak yaptığı bu yanlışa Zazaları çekmeye
çalışırsa, işte o zaman dur demek zorundayız. Yaptığı yanlış sadece onunla
kalmayıp tüm Zaza halkının da bu yanlışla ortak edilmesine izin verilmez Bugün
meyvelerin ve gıdaların genetiğiyle oynanıp,doğal yaratılışına ters işlemler
yapılıyor. Genetiği değiştirilen sebze, meyve ,ve baklagillerin tüm yararlı
faydaları yok oldu.Genetiğiyle oynanan ürünler zarar vermeye başladı. Zaza
halkının genetiğiyle , DNSıyla oynanılmasına izin verilmemeli. Zaza gençlerinin
farklı bir şekle girip hem kendine hem de halkına zarar vermemesi için Zazalık
bilincine sahip olmalıdır.
ALİ PİRONIJ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder